AÇIK MEKTUPTUR

VIII. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi 24-26 Ekim 2024 tarihleri arasında Üsküdar Üniversitesinde yapıldı. Sunumlar hakemler tarafından incelenerek değerlendirildi.

Konunun bilimsel olarak ele alınması, eleştirilere açık olunması ve gelecek karşıt görüşlerin analiz edilmesi amaçlarıyla bir “Yaratılış Manifestosu” yayınlandı.

Daha sonra gelen geribildirimler üzerine kongrede kullanılan ve manifestonun hazırlanmasına  esas olan 132 kaynak da manifestoya eklendi.

Çeşitli medya mecralarına yansıyan eleştirilere ve geribildirimlere bakıldığında çoğunun kongre takip edilmeden hazırlandığı anlaşılmaktadır. Kongredeki 9 ana başlıktan sadece 1 tanesi evrimle ilgili idi.

Yapılan itirazlara 11 başlık halinde aşağıdaki cevapların “açık mektup” şeklinde verilmesi uygun görülmüştür.

Kongre Düzenleme ve Bilim Kurulu adına
Kongre Onursal Başkanı
Prof. Dr. Nevzat TARHAN

Bilimsel bir ortamda mutabakatla hazırlanan “Yaratılış Manifestosunu” tartışmaya ve analiz etmeye açık olduğumuzu ilan ve beyan etmeyi uygun gördük. Spekülatif tesadüfi var oluş görüşü yerine rasyonaliteye dayanan Yaratılışı analiz etmek daha bilimsel ve metodolojiye uygun olacaktır.

1- Şu ana kadar bize ulaşan geri bildirimler değerlendirildi. Usulle ilgili haklı eleştiriler göz önüne alındı.  Öz ve esaslarla ilgili ve kanıta dayalı geri bildirim olmamıştır. Manifesto ise yedi gün içinde 6000 üzerinde imzaya ulaşmıştır.

2- Eleştirilerde 10 maddelik Manifesto’nun hangi maddelerine hangi gerekçe ile karşı çıkıldığı belirtilmemektedir. Ancak kaynakların eksikliği konusundaki haklı eleştiriler göz önüne alınarak kullanılıp yazılmayan kaynaklar ilave edilmiştir.

3- Manifesto dikkatle okunduğunda yoğun olarak akıl yürütme yöntemlerinin kullanıldığı görülecektir. Fizik, Matematik, Temel Bilimler, Biyoloji, Moleküler Biyoloji ve Genetik, Mühendislik, Nörobilim, Psikiyatri, Psikoloji, Tıp ve Sağlık Bilimleri ile ilgili sunumların ağırlıkta olduğu bir kongrenin katılımcıları bu manifestoyu kaleme almış ve imzaya açmıştır.

4- Rastlantısal varoluşun imkansızlığı ve tasarımsal varoluşun zorunlu seçenek olduğunu savunan manifesto bilimsel gerekçeler sunmaktadır. Manifestoda vurgulanan görüş Tesadüfi Varoluşun temelsizliğidir. Bu sebeple itiraz edenlerden beklenen manifestoyu dikkatle okumaları ve hangi maddelerin bilimsel olmadığının yazılı olarak iletilmesidir.

5- İncelenen eleştirilerde ideolojik ön yargılar, doktriner fanatizm ve sahte bilimin kanıta dayalı olmayan görüşlerinin savunuculuğu dikkat çekmektedir.

6- Yine eleştirilerde dikkat çeken başka bir husus, bilimi sadece deney ve gözleme indirgeyen; teorik fizik, hesaplamalı biyoloji, yapay zekanın matematiği olan Fuzzy mantık ve olasılık hesapları gibi alanları bilime dahil etmeyen; matematiksel akıl yürütme yöntemlerini görmeyen bir bakış açısının hâkim oluşudur. Günümüzde artık dar görüşlü, sadece Newton fiziğini esas alan düşünceler terk ediliyor.  Yapay Zekâ ve Endüstri 4.0 gelişmeleri, eski sorulara yeni cevaplar vermektedir.

7- Bazı itirazlarda ChatGPT AI ‘in bile söylemedikleri yer alıyor. Tarafımızdan yapılan sorgulamada ilgili yapay zekâ “Bugünkü bilimsel bilgiye göre düşüncenin nasıl ortaya çıktığını gösteren eksiksiz yol haritası bulunmuyor. Atomların kendiliğinden düşünce yaratabilmesi ve bilinç üretmesi, bilimsel açıdan ispatlanmış bir gerçek değildir, doğrudan yaratıcı olmadan nasıl var olduğu anlaşılmış değildir.”  denmektedir.

“Soru: Cansızlardan bilinçli bir neden olmadan canlı çıkması mümkün müdür? Cevap: Bilinçli bir neden olmaksızın, rastlantısal süreçlerle cansız maddenin canlılık kazanması hem doğa yasalarına hem de mantıksal süreçlerle çelişki taşır”. Yapay zekâ bile Bilinçli Tasarımı reddetmez iken Bilinçli Tasarımın olmadığını savunmak, akıldan istifa etmek demek olup zihin kuramı yasası ile çalışan ve varsayım ve anlam üretmeyi nörobiyolojik olarak zorunlu kılan insana özgü beyini çalıştırmamak anlamına gelmektedir.

8- Varyasyonların ve mutasyonların doğrulanmış evrim kanıtı sunmadığını bilmeyen eleştiriler söz konusudur. Yapılan bütün genetik çalışmalarda seri mutasyonlarla daha kompleksiteye giden veya yeni bir tür oluşturan deneysel bir kanıt bulunamamıştır.

9- Bilinçli varoluş gelişmeye odaklıdır. Tesadüfi varoluş ise yaşam kalıma odaklıdır. Doğadaki komplike yapı rastlantısal basitleştirmeyi çürütüyor. Doğal seçilim, evrimi değil doğadaki değişkenliği kanıtlıyor. Hayatın karmaşıklığı evrimin basit hayat ağacı modelini çürütüyor. Evrim sudan çıkamamıştır. Çünkü mutasyon deneyleri, radyasyonla kriz oluşturarak drosofila sinekleri ve bakterilerde yapıldı; hep hasta sakat canlılar ortaya çıktı. Mutasyon yıkıcı ve hasar oluşturucudur. Genlerin kaotik düzeni sanki Tanrı evrimi çürütmek için yapmış, dedirtiyor. Hücrenin tasarımı bir tasarımcı olduğunu söylüyor. [1]

10- Anlam ve amaç arayışını bilim dışına itmek aynı zamanda epistemolojik bir hatadır. Anlam ve amaç arayışı hakkındaki Nörobilim temelli Psikoloji ve Psikiyatri çalışmalarında ve Maslow Psikososyal ihtiyaçlar hiyerarşisinin yayınlanan son versiyonunda belirtildiği gibi “kendini aşan amaç ve anlam arayışı” ihtiyaç olarak görülmektedir. [2] Yeni bilimsel gelişmelere kapalı, materyalizmi sorgulamayan, dogmatik bilim anlayışı bilimin özüne ve metodolojisine aykırıdır.

11- ABD’de 16 eyalette yaratılış konusu ders kitaplarına girmiştir. [3]

Yukarıda 11 maddede ifade edilen görüşlere karşı görüşlere de her zaman açık olduğumuzu beyan ederiz.

Kaynaklar:

[1] Dr. Robert Carter Ph.D. University of Miami,  Marine Biology

[2] Venter, Henry (2017). "Self-Transcendence: Maslow’s Answer to Cultural Closeness." Journal of Innovation Management, 4(3). DOI: 10.24840/2183-0606_004.004_0002

[3] World Population Review – "States that Don't Teach Evolution 2024"
Erişim Linki: worldpopulationreview.com.
Erişim Tarihi: 11 Kasım 2024.

11 Kasım 2024